Telefon
Telegram
WhatsApp
İnstagram

Polimiyalji Romatika Tedavisi

  • Anasayfa
  • Polimiyalji Romatika Tedavisi

Polimiyalji Romatika Tedavisi

Polimyaljia Romatika (PMR), çoğunlukla 50 yaş üstü bireylerde görülen, omuz, boyun ve kalça gibi üst ekstremitelerde yoğun kas ağrısı ve sabah tutukluğuna neden olan bir inflamatuvar hastalıktır. Sistemik bir inflamasyon olarak sınıflandırılır ve kaslarda proksimal myalji, yani vücudun üst kısmına yakın kaslarda ağrı ile kendini gösterir. PMR’nin başlıca semptomları sabahları belirgin olan tutukluk ve eklem yakınındaki yapılarla ilişkili ağrıdır. Ani başlangıçlı olup genellikle simetrik tutulum gösterir.

Polimyaljia Romatika’nın Görülme Sıklığı ve Risk Faktörleri

PMR, 50 yaş üzerindeki popülasyonda sıklıkla gözlenir. İlerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artar ve kadınlarda daha yaygındır. Ortalama başlangıç yaşı 73’tür. İstatistikler, hastalığın prevalansının 50 yaş üstünde 100.000 kişide 12.7 ile 68.3 arasında olduğunu gösterir. Coğrafi olarak daha çok İskandinav ve Kuzey Avrupa ülkelerinde görülmesi, çevresel risk faktörlerinin etkisini düşündürmektedir.

Polimyaljia Romatika’nın Nedenleri ve Patogenezi

Hastalığın kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle, bağışıklık sistemindeki regülasyon sorunları, IL-6 ve IL-1 reseptör antagonistleri gibi bazı genetik belirteçlerle ilişkilidir. Çevresel tetikleyiciler ve enfeksiyon gibi dış faktörlerin hastalığın başlamasında etkili olabileceği düşünülmektedir.

PMR’nin patogenezinde, eklem ve çevresindeki dokularda inflamasyon vardır. Sinoviyal biyopsi incelemeleri, hastalığın doğal bağışıklık sistemi aktivasyonu ile ortaya çıktığını göstermektedir. Hastaların kan dolaşımında yüksek miktarda proinflamatuar sitokin (IL-6 gibi) üreten monositler ve makrofajlar mevcuttur.

Klinik Belirtiler

PMR’nin en belirgin özellikleri sabah tutukluğu ve eklem çevresinde ağrıdır. Ağrı genellikle omuz, boyun ve kalça bölgelerinde yoğunlaşır. Hastalarda hareket kısıtlılığı ve özellikle sabahları ağrı şiddetinde artış gözlenir. Belirtiler simetriktir ve her iki tarafı aynı anda etkileyebilir, ancak bazen tek taraflı da olabilir.

Polimyaljia Romatika’nın başlıca belirtileri şunlardır:

  • Sabah tutukluğu: En az 30 dakika süren, dinlenme sonrası daha da artan bir tutukluktur.
  • Ağrı ve tutukluk: Omuz, boyun, kalça ve üst kol gibi bölgelerde ani başlayan kas ağrıları; oturur pozisyondan kalkarken veya kolları hareket ettirirken ağrı artar.
  • Konstitüsyonel belirtiler: Ateş, kilo kaybı, iştahsızlık gibi sistemik semptomlar.
  • Kas gücünde zayıflık yoktur ancak ağrı nedeniyle kaslar tam olarak kullanılamaz.

Bazı hastalarda karpal tünel sendromu gibi periferik sinir tutulumu gözlenebilir. Bu sendrom, ellerde uyuşma ve karıncalanmaya neden olabilir.

Polimyaljia Romatika ve Dev Hücreli Arterit İlişkisi

Dev hücreli arterit (DHA) ile polimyaljia romatika arasında bir ilişki vardır; hastaların bir kısmında bu iki hastalık birlikte bulunabilir. DHA, büyük damarları etkileyen bir vaskülittir ve kafa, boyun gibi bölgelere kan taşıyan damarlarda iltihaba yol açar. DHA varlığı PMR hastalarında baş ağrısı, çene ağrısı, görme kaybı gibi ek semptomlar yaratabilir. Bu nedenle, DHA riski olan PMR hastalarında yakın takip önemlidir.

Laboratuvar Bulguları

Laboratuvar tetkiklerinde en belirgin bulgu inflamasyon göstergelerindeki artıştır:

  • ESR (eritrosit sedimantasyon hızı) ve CRP (C-reaktif protein) değerlerinde yükselme: Sistemik inflamasyonu işaret eden bu iki belirteç genellikle hastalarda yüksektir.
  • Kronik hastalık anemisi: Anemi, bu hastalığın sık görülen bir sonucudur.
  • Otoantikorlar: PMR’de otoantikorlar (RF, ANA gibi) genellikle negatif çıkar. Ancak anti-CCP pozitifliği varsa romatoid artrit düşünülmelidir.

Görüntüleme Çalışmaları

PMR tanısında ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yaygın olarak kullanılır. Bu tetkikler eklem çevresindeki bursit veya sinovit gibi inflamatuvar değişiklikleri gösterebilir. Özellikle ultrasonografi, omuz ve kalça çevresinde bursit tespiti için önerilir. Ayrıca, dev hücreli arterit şüphesi varsa damarlardaki inflamasyonun belirlenmesi amacıyla ultrasonografi, MR-anjiyografi veya PET yapılabilir.

Tanı Kriterleri

PMR tanısı klinik gözlemler, laboratuvar sonuçları ve diğer hastalıkların dışlanması ile konur. Hastalığa yönelik belirli bir tanı testi yoktur, bu yüzden hekimler hastanın semptomlarına ve inflamasyon düzeyine göre tanı koyarlar. Ayrıca, kortikosteroid tedavisine hızlı yanıt alınması tanıyı doğrulayan bir bulgudur. PMR’nin tanısında dikkat edilmesi gereken en önemli ayırıcı tanı dev hücreli arterittir; bu nedenle şüpheli vakalarda temporal arter biyopsisi yapılabilir.

Tedavi

Polimyaljia Romatika tedavisinde en etkili yöntem kortikosteroid kullanımıdır. Tedavi genellikle düşük doz glukokortikoidlerle başlar:

  • Başlangıç dozu: Genellikle 15-20 mg/gün prednizon veya prednizolon şeklinde verilir.
  • Doz azaltma: İlk 2-4 haftalık tedavi sürecinde belirgin iyileşme gözlenirse doz yavaşça azaltılır. 10 mg’a düşene kadar her 2-4 haftada bir doz %10 oranında azaltılabilir.
  • Uzun süreli takip: Hastalar genellikle 1-2 yıl boyunca tedavi görür. Remisyon sağlandığında steroid dozu en düşük etkili düzeye (genellikle 2.5-5 mg) indirilir.

Bazı vakalarda, özellikle steroid kullanımının yan etkilerini minimize etmek amacıyla metotreksat gibi ek ilaçlar da tedaviye eklenebilir. Metotreksat haftada bir 7.5-10 mg dozunda verilebilir ve uzun süreli steroid kullanımına alternatif olarak tercih edilir.

Yan Etkiler ve Komplikasyonlar

Uzun süreli kortikosteroid tedavisi, osteoporoz, diyabet, hipertansiyon ve enfeksiyon gibi yan etkilere neden olabilir. Özellikle yaşlı hastalarda bu yan etkiler daha yaygın görülür. Osteoporoz gelişme riski nedeniyle tedaviye D vitamini, kalsiyum ve bifosfonatlar gibi ilaçlar eklenmelidir.

Relaps ve Uzun Dönem Takip

PMR hastalarında relaps yaygındır; %50’ye varan oranlarda hastalığın tekrarladığı görülmektedir. Relaps riskini artıran faktörler arasında yüksek başlangıç kortikosteroid dozu, kortikosteroid dozunun hızla azaltılması ve kadın cinsiyet yer alır. Hastaların uzun süreli takibi önemlidir çünkü PMR başlangıcında diğer hastalıklar (örneğin romatoid artrit) ile karışabilir.

Polimyaljia Romatika’dan Korunma

Hastalığı önleyecek kesin bir yöntem olmamakla birlikte, sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli egzersiz ve sigaradan uzak durmak genel sağlığı destekleyerek PMR riskini azaltabilir.

Özetle

Polimyaljia Romatika, ileri yaşta görülen kas ve eklem ağrısı ile karakterize inflamatuvar bir hastalıktır. Tedavisinde kortikosteroidler ilk sırada yer alırken, tedavi süreci ve doz azaltılması dikkatle planlanmalıdır. Hastalar kortikosteroid tedavisi sırasında yan etkiler açısından düzenli olarak izlenmeli ve uzun dönem takiple relaps riski kontrol edilmelidir.