Romatoid artrit, vücuttaki birden fazla eklemi genellikle simetrik olarak etkileyen, kronik, sistemik bir iltihaplı eklem hastalığıdır. Eklemlerde yıkım ve deformasyon oluşturan bu otoimmün hastalık, tedavi edilmediğinde kalıcı hasarlara yol açabilir. Eklem ağrısına ek olarak hastalar, yorgunluk, halsizlik ve sabah tutukluğu gibi belirtilerle karşılaşabilir. Romatoid artrit yalnızca eklemleri değil, aynı zamanda cilt, kalp, akciğerler ve göz gibi organları da etkileyebilir.
Romatoid artrit, otoimmün bir hastalıktır; yani bağışıklık sistemi, yanlışlıkla kendi dokularına saldırır. Kireçlenmeden oldukça farklı bir yapıya sahip olan bu hastalık, eklemlerde ağrılı şişlikler, deformasyon ve eklem yıkımı ile seyreder. Ayrıca iltihaplanma, vücudun diğer bölgelerinde de hasar oluşturabilir.
Hastalığın kesin nedeni bilinmese de genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle geliştiği düşünülmektedir. Romatoid artrit, toplumda %0.5-1 oranında görülür ve kadınlarda erkeklere oranla daha sık karşılaşılır. Hastalığın en yaygın olarak 30-50 yaş aralığında ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.
Genetik faktörlerin yanı sıra enfeksiyonlar, bağışıklık sistemi bozuklukları ve çevresel tetikleyiciler de hastalığın gelişiminde rol oynayabilir. Sigara içimi, hem hastalığın ortaya çıkma riskini artırır hem de hastalığın daha şiddetli seyretmesine neden olur. Yapılan araştırmalar, sigara içmenin romatoid artrit riskini 25 kat artırdığını göstermektedir.
Romatoid artrit genellikle yavaş ilerler ve başlangıçta hafif belirtilerle ortaya çıkar. İlk belirtiler arasında hafif ateş, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı ve eklem ağrısı bulunur. Sabahları veya istirahat sonrası eklemlerde sertlik (sabah tutukluğu) hastalığın karakteristik belirtilerinden biridir ve genellikle yarım saatten uzun sürebilir. Hastalığın ilerlemesiyle, el ve ayak eklemlerinde şişlik ve ağrı, tendonlarda şişme (tenosinovit) gibi belirtiler görülebilir.
Romatoid artrit en çok el, el bileği, ayak, dirsek, diz gibi eklemleri etkiler. Ancak omurganın alt kısımları (sakroiliyak eklemler ve bel omurları) ve elin en uç eklemleri genellikle bu hastalıktan etkilenmez. Boyun bölgesinde ise C1-C2 omur seviyesinde tutulum görülebilir ve bu durumda baş ağrısı, boyun ağrısı, nörolojik kayıplar gibi acil müdahale gerektiren belirtiler ortaya çıkabilir.
Eklem dışı belirtiler arasında cilt altı nodülleri, kalp ve akciğer tutulumları (perikardit, plörezi), göz kuruluğu (keratokonjonktivit sikka) ve çeşitli nörolojik komplikasyonlar bulunur.
Romatoid artrit tanısı, klinik belirtiler ve laboratuvar testleri ile konulur. Hastaların çoğunda romatoid faktör (RF) pozitif saptanırken, Anti-CCP antikorları hastalığa daha özgü olup erken tanıda önemli bir belirteçtir. Kan testleri, tam kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, idrar analizi ve bazı vitamin düzeylerinin kontrol edilmesi genellikle tanı sürecinde istenir. Ayrıca ağrılı eklemler için röntgen veya MR görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.
Romatoid artritin tanısında, diğer iltihaplı romatizmal hastalıklar, enfeksiyonlar ve kireçlenme gibi hastalıkların dışlanması büyük önem taşır. Teşhis süreci zaman alabilir ve hastaların bu süreçte sabırlı olması gereklidir. Tanı konulamayan hastalarda sürecin uzaması, altta yatan başka hastalıkların varlığı konusunda endişe yaratabilir.
Romatoid artrit tedavisinde amaç, iltihabı kontrol altına almak, eklem hasarını önlemek ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Tedavide ilaçlar, egzersiz ve fizik tedavi yöntemleri önemli rol oynar. Kortikosteroidler, hastalık modifiye edici ilaçlar (metotreksat, salazopirin gibi) ve biyolojik ajanlar en yaygın kullanılan ilaçlar arasındadır. İlaç seçiminde hastalığın klinik bulguları, laboratuvar sonuçları ve hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurulur.
Hastalar, "Bu ilaçlar zararlı mı?" sorusunu sıkça sorar. Her ilacın yan etkisi olabilir, ancak doktorlar, tedavi planını fayda/zarar oranını dikkate alarak oluşturur. Özellikle kortikosteroidler, otoimmün hastalıklarda etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılır, ancak uzun süreli kullanımda kilo artışı, kan şekeri dengesizliği, kemik erimesi gibi yan etkilere yol açabilir. Bu nedenle kortikosteroidler genellikle yüksek dozda başlanıp zamanla azaltılarak uygulanır.
Tedavi sürecinde hastaların düzenli kontrolleri yapılır ve kan testleri ile vücut fonksiyonları izlenir. İlacın etkinliğinin değerlendirilmesi için yaklaşık üç aylık bir süre gerekebilir. Eğer bir ilaç yeterli etkinliği sağlamazsa çoklu ilaç tedavisi veya başka bir ilaca geçiş yapılabilir.
Romatoid artritte tedavi genellikle uzun sürelidir ve hastaların düzenli takibi gereklidir. Ancak hastalık "remisyon" olarak adlandırılan sessiz bir döneme girdiğinde, ilaçlar yavaş yavaş azaltılabilir ve hatta kesilebilir. Ancak hasta bu dönemde de takip altında olmalı ve şikayetler yeniden başladığında en kısa sürede doktoruna başvurmalıdır.
Eklem ağrısı, şişlik ve sabah tutukluğu gibi belirtilerle gelen hastalarda romatoid artrit araştırılmalıdır. Özellikle eklem şişliği, iltihaplı romatizmal hastalıklar için önemli bir belirtidir ve eklemin çevresindeki dokularda şişlik, sıcaklık, renk değişikliği gibi bulgular varsa ileri tetkikler yapılması gereklidir.
Teşhis sürecinde doktor-hasta iletişimi ve hasta takibi önemlidir. Romatizmal hastalıklar yavaş seyirli olabilir ve bulgular zamanla ortaya çıkabilir. Hastalar farklı doktorlara başvurduğunda, tanının gecikmesi veya yanlış anlaşılması söz konusu olabilir. Bu nedenle hastanın, şikayetlerini ve tedavi sürecini tek bir doktorla takip etmesi teşhis ve tedavide sürekliliği sağlayacaktır.
Romatoid artrit tanısı, tıbbi bir sanattır; her hasta farklı özellikler taşıdığından, her bir hasta için özel bir yol izlenir. Tıp, her zaman kesin formüllere dayanan bir bilim dalı değildir; hastaların kendine özgü durumları, doktorların mesleki tecrübeleri ve gözlemleriyle değerlendirilir. Bu süreci anlamak ve doktorun önerilerini düzenli takip etmek, romatoid artrit ile yaşarken hastalığın etkilerini en aza indirgemeye yardımcı olur.
Haber, Duyuru, ve her türlü gelişmeden haberdar olmak için e-bülten aboneliğini yaptırınız